17 Ocak 2015 Cumartesi

BEYNİMİZİN GÜCÜ BİLİNÇALTININ GÜCÜ %88 VE BİLİNÇ %5 İLA %9


beynimizin gücü

8 Ekim 2014 Çarşamba, 22:18 itibariyle Rıza Muhtaroğlu tarafından eklendi.
Beynimizin Gücü



Hepimiz dünyayı beş duyumuz vasıtasıyla algılıyoruz.Gelen bütün veriler zihnimizde kaydediliyor. Herkes aynı beş duyuya sahipken bunların kaydettiği verilerin farklı olması acaba neden, hiç düşündünüz mü? Çünkü bakış açılarımız, dünyayı ve kendimizi değerlendirme kriterlerimiz de farklı. Başınıza gelen bir olaya üzülüp hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.Bunu bir deneyim olarak görüp yeni öğrenim ve farkındalıklarınıza da odaklanabilirsiniz.Seçim sizin… Çok gelişmiş bir bilgisayar saniyede 100 milyonun üzerinde işlem yapabiliyor.Bu bilgisayarın 100 sene boyunca yapabileceğini bizim beynimiz 1 dakikada yapabilecek kapasiteye sahip. Peki bu muazzam gücümüzün ne kadar farkındayız? Eğer farkındaysak ne yönde kullanıyoruz? Evimize, kendimize yeni bir eşya alırken onu; kalitesi, fiatı, işlevselliği gibi belirli kriterler bakımından imtihana tabi tutuyoruz. Duygularımızın, düşüncelerimizin, davranışlarımızın kaynağı; bizi oluşturan her şeyi kontrol eden beynimiz hakkında neler biliyoruz? Zihnimizi temel olarak bilinç ve bilinçaltı olarak iki kısımda inceleyebiliriz. Bilinçli zihnimiz zihnimizin rasyonel düşünen kısmı.Yani farkında olduğumuz düşüncelerimiz. Siz bu yazıyı okumaya karar verdiniz.İşte bilinçli zihniniz şu anda çalışıyor. Biraz sonra belki karnınız acıkacak.Tarhana çorbası içmeye karar vereceksiniz.bu da bilinçli zihninizin bir tercihi.. Yapılan araştırmalara göre zihnimizin bu kısmı 5 ila 9 arası veri alabiliyor. Bilinçaltımızı bir depoya benzetebiliriz.Zihnimizin % 88lik bir kısmını oluşturuyor.Beş duyumuz vasıtasıyla alınan her bilgi, yani bütün yaşamımız, bir kameraya çekilmiş gibi orada kayıtlı. O uyku da uyumuyor.24 saat çalışıyor.Nefes alışımızı, kalbimizin atışını, kan dolaşımımızı, sindirim sistemimizi; kısaca size ait olan her şeyi siz düşünmeden sizin için kontrol ediyor. Bilinçaltı bu kadar gücüne karşın o kadar aptal ki, gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemiyor.Yani kör ve sağır.Çünkü ona söylediğiniz her şeyi gerçek gibi algılıyor. İşte biz bunu avantaj olarak kullanabiliriz.Bilinçaltımızı kullanarak hayatımızı değiştirebilir,istediğimiz her şeye kavuşabiliriz. Nereye gittiği belli olmayan bir arabanın kontrolünü elimize alabiliriz.Hadi arka koltuktan direksiyona geçelim. Arabayı istediğimiz yöne doğru sürelim. 90’lı yılların başında bir bilim dergisi olan Research Qarterly’de yayınlanan çok ilginç bir araştırma var.Bu araştırmada basketbol oynayan öğrenciler üç guruba ayrılıyorlar. İlk gurup basketbol topunu fileye sokabilmek için 20 gün boyunca fiziksel antreman yapıyor.Ter döküyor. İkinci gurup hiçbir şey yapmıyor,yan gelip yatıyor. Üçüncü gurupsa 20 gün boyunca her gün zihinse antreman yapıyor. Yani zihinlerinde hayali olarak topu tutuyorlar, paslaşıyorlar, çok güzel atışlar yapıyorlar, terlediklerini hissediyorlar, inanılmaz güzellikte bir maç çıkararak seyircinin alkış seslerini duyuyorlar, maç bitiminde gelen tebrikleri kabul ediyorlar.* 20 günün sonunda her gün antreman yapan ilk gurubun performansında % 24‘lük bir artış oluyor.yan gelip yatan ikinci gurupta, beklenilebileceği gibi, hiçbir değişiklik yok.Zihinsel antreman yapan üçüncü gurubun performansında da % 23’lük bir artış oluyor. Dikkat edin! Topu ellerine bile değdirmeden hemen hemen ilk gurup kadar başarı sağlıyorlar. Yani bilinçaltı beş duyunun etkili bir şekilde kullanıldığı ve canlı hayallerin kullanıldığı bir senaryonun sürekli tekrarlanmasıyla, aslında henüz gerçekleşmemiş şeyleri gerçekmiş gibi kabul etmeye başlıyor ve beyne bu sinyali gönderiyor. Ne müthiş bir güç öyle değil mi? Maalesef korkularımız da bu yolla oluşuyor.İnsanoğlunun doğuştan sahip olduğu iki temel korku var.Düşme ve ses korkusu. Kalan bütün korkularımızı süreç içerisinde öğreniyoruz… Nasıl mı? Hepimizin korktuğumuz şeylerle alakalı senaryolarımız var.Bunlar olumsuz görüntüler, sesler ve hisler içeriyorlar. Düşüncelerimiz kendilerini gerçekleştirme kehanetine sahiptirler… Çevremizdekilerin iyi yönlerini görürsek hep iyi insanlar, kötü yönlerini görürsek hep kötü insanlar çıkar karşımıza… Odaklandığınız şeyler yaşamınızın kalitesini belirler… Kendimiz ve başkaları adına iyi şeyler dileyelim Hep birlikte güzelliklere odaklanalım ki; güzel bir yıl geçirelim… 

BEYİN NELER YAPABİLİYOR

Beyin Neler Yapabiliyor

Beyin neler yapabiliyor!Tuhaf görünse de sadece okumaya başlayın…

İngilnliiz Üineveerdtlserinin bir tensai hrarlefin hgnai salıyra dmiziilş olğunduun öemnisz oludğnuu oayrta kydou. Bduara tek ömlnei ntoka ilk ve son hfiarn dğrou ydere osmldaıır. Gsreii tmaamen salmçaık olbaiilr, ve sen ynie de pbromlseiz okyailusbirin.Bu haeflrri hraf oralak okumzdaımdğııan ve kmellireei büütn oalark alamıdılgzdığıan kanakyanlır.

İnsan beyninin kaçta kaçını kullanır ?
İnsanların beyninin sadece %10 unu kullandığı iddiası araştırmacıların gözünde artık sadece nereden kaynaklandığı merak edilen bir söylenceden başka birşey değil..

Gelinen nokta beynimizin tümünü kullandığımız ama işleyişi ya da ayrıntıları hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğumuz kesiminin görece azlığı...

Beynimizdeki sinir hücreleri sayısının 100 milyardan fazla,toplam sinaps sayısının da 100 trilyondan fazla olduğunu düşünülürse ( bazı kaynaklar 240 trilyon olduğunu söyler ) beynimizin yalnızca yüzde şu kadarını kullanırız demek gerçekten büyük bir iddia gibi görünüyor...

Beyin Gücünün Kontrolü

Beyin Gücünün Kontrolü



Binlerce kilometre uzaklıktaki insanlara pozitif veya negatif enerji gönderebiliriz. Nasıl mı?
Mesela bir büyücüye inanmazsınız ama gittiniz; büyülenirsiniz, yani onun negatif enerjisini yüklenirsiniz. Onun için her zaman bedenimizin sesini dinlememiz, bu vesile ile de vücudumuzun enerjisini her zaman dengede tutmamız gerekir. Burada yoğunlaşma, trans haline geçme ve beyne istediğimiz emri verme, beyin gücünün kontrolü için yeterli olabilir. sizin enerjinizin yüksek ve müspet olmasına da bağlıdır.
Negatif enerjili insanlardan kurtulmak için çeşitli yöntemler vardır. ışaret parmağı ile orta parmağı üst üste getirir kilitlersiniz, böylece negatif enerjinin bedeninize girmesine izin vermezsiniz.
Mesela, bir tükürük ile pozitif enerji verirseniz, o, ilaç yerine geçebilir. Bir yerimiz acıyıp yaralandığında yaptığımız gibi Bir yerimizi çarptığımızda veya böcek ısırdığında orayı kaşıdığımız, uyandığımız gibi...
Yaratıcının gücünü bedenlerde kullanırsanız, beyin süper gücü istediğiniz gibi yönlendirebilir ve siz de insanları etkileyebilirsiniz
Nazarla yani bakışla 3. gözünüzle insanların mezara, hayvanların kazana konulduğunu ispat edebilir veya onlara özgür ve mutlu bir hayat yolunu göstererek yaşam enerjinizi artırabilirsiniz.